Kimya alanında parlak bir zekaya sahip olan Walter White, New Mexico'daki bir lisede kimya öğretmeni olarak sıradan bir hayat sürmektedir. Ancak hayatı, evre III akciğer kanseri teşhisi konulup sadece iki yıl ömrü kaldığını öğrendiğinde tamamen değişir. Hamile eşi ve engelli ergen oğlunun geleceğini maddi olarak güvence altına alma arzusuyla, Walter kimya bilgisini kullanarak dünyanın en saf ve en kaliteli kristal metamfetaminini üretmeye karar verir. Eski öğrencisi Jesse Pinkman ile ortaklık kurarak kısa sürede imzası haline gelen "mavi meth"i piyasaya sürerler. Bu uyuşturucu, onları beklenmedik bir şekilde zengin ederken, aynı zamanda Walter'ın DEA'de çalışan kayınbiraderi Hank'in dikkatini çeker. Yeraltı dünyasında güçleri arttıkça, Walter giderek tehlikeli bir suçluya dönüşürken, Jesse de çabuk sinirlenen bir uyuşturucu satıcısına evrilir. Hank'in amansız takibi, Walter'ı izlerini kaybettirmek için sürekli yeni ve riskli yollar bulmaya zorlar. Kimya öğretmenliğinden acımasız bir uyuşturucu lorduna dönüşen bu hikaye, gerilim ve dram dolu sahnelerle izleyicileri her an şaşırtmayı başarıyor.
1986 yılının 26 Nisan günü, Ukrayna'nın Pripyat şehri yakınlarındaki Çernobil Nükleer Santrali'nde meydana gelen arıza, reaktör 4'te çekirdek patlamasına yol açarak tarihin en büyük nükleer felaketlerinden birine neden oldu. Bu mini dizi, felaketi kontrol altına alma mücadelesi veren üç ana karakterin hikayesini anlatıyor: Baş bilim insanı Valery Legasov, Sovyet hükümetini temsil eden politikacı Boris Shcherbina ve olayın gerçek nedenini ortaya çıkarmaya çalışan nükleer fizikçi Ulana Khomyuk. Dizi, gerçeğin göz ardı edilip kamuoyundan saklandığı durumlarda ortaya çıkan yıkıcı sonuçlara odaklanıyor ve izleyiciye sürekli olarak "Yalanların bedeli nedir?" sorusunu sorduruyor. Çernobil kazasının insanlar ve doğa üzerindeki uzun vadeli etkilerini ele alan yapım, dönemin siyasi iklimini, bürokratik engelleri ve bilim ile politikanın çarpışmasını etkileyici bir şekilde gözler önüne seriyor. Olağanüstü oyunculuklar ve görsel anlatımıyla gerilim dolu sahneler sunan bu hikaye, gerçeğin peşinden gitmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Dexter Morgan, oğlunun silahından çıkan bir kurşunla göğsünden vurulup haftalarca komada kaldıktan sonra uyandığında, oğlu Harrison'ın kayıp olduğunu öğrenir. Yaşadıklarıyla yüzleşmek zorunda kalan Dexter, Harrison'ın bu duruma gelmesinden kendisinin sorumlu olduğunu acı bir şekilde anlar ve vicdan azabıyla boğuşur. Bu ağır gerçekle yüzleşen Dexter, oğlunu bulmak ve aralarındaki buzları eritmek için kararlı bir şekilde New York'a doğru yola çıkar. Bu yolculuk, sadece bir baba olarak değil, aynı zamanda karanlık geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalan bir adam olarak da onu zorlu bir sınavdan geçirir. Durum, Miami Metro Polis Departmanı'ndan tanıdık bir yüz olan Angel Batista'nın soruşturma için New York'a gelmesiyle daha da karmaşık bir hal alır. Batista'nın bitmek bilmeyen soruları, Dexter'ın geride bıraktığını düşündüğü olayları yeniden gün yüzüne çıkarır. Bu durum, Dexter'ı hem kendisinin hem de oğlunun içindeki karanlıkla mücadele etmek zorunda bırakır. Dexter: New Blood serisinin devamı niteliğindeki bu hikaye, baba ve oğulun içlerindeki karanlıkla başa çıkmaya çalışırken kendilerini çok daha derin bir çıkmazın içinde bulmalarını konu alıyor. İzleyicileri gerilim dolu bir maceraya sürükleyen bu film benzeri hikaye, Dexter Morgan'ın karmaşık dünyasını her anı dolu dolu bir şekilde gözler önüne seriyor.
Rick Sanchez, oldukça karmaşık bir karakterdir; depresif, alkolik ve çoğu zaman kötü bir yapıya sahip bir çılgındır. Ancak bu çılgın bilim insanı, aynı zamanda farklı boyutlarda yolculuk yapabilme yeteneğine sahip bir dâhidir. Uzun yıllar süren sessizliğin ardından, Rick bir gün kızı Beth'in hayatına geri döner. Beth, bu süre zarfında Jerry adında beceriksiz ve sefil bir adamla evlenmiş ve çiftin iki ergen çocuğu olmuştur. Ailenin en büyük çocuğu Summer, daha fazla arkadaş edinmek isteyen asi bir genç kızdır. Diğer yandan, ailenin en küçük üyesi Morty ise kaygılı, sessiz ve oldukça tatlı bir çocuktur. Rick, Morty'yi yanına alarak onu kendi çılgın maceralarına dahil eder. İki karakterin ortak serüvenleri, boyutlar arası geçişlerle dolu komik ve bir o kadar da tehlikeli anlarla bezeli bir yolculuğa dönüşür. Ancak, Rick'in çılgın, umursamaz ve çoğu zaman yıkıcı tavırları, Morty'nin huzurunu her geçen gün biraz daha kaçırır. Zavallı Morty, bu maceralar yüzünden giderek daha da mutsuz hale gelir çünkü Rick'in umursamazlığı ve kötüye kullanım eğilimi, her defasında işleri daha da karmaşıklaştırır. Bu film, izleyicilerine tek bir boyuta sığmayan ve aile bağlarının sınırlarını zorlayan maceraları anlatırken, aynı zamanda bir dâhinin ve etrafındakilerin karmaşık ilişkilerini de gözler önüne seriyor.
Gelişmiş yeteneklere sahip kör bir avukat olan Matt Murdock, yoğun iş temposuna sahip hukuk bürosunda adalet için savaşırken, eski mafya babası Wilson Fisk New York'ta kendi siyasi hedeflerini takip eder. Geçmişteki kimlikleri ortaya çıkmaya başladığında, her iki adam da kaçınılmaz bir şekilde çarpışma rotasına girer.
Babasının gezegenin en güçlü süper kahramanı olan Omni-Man olması dışında, kendi yaşıtlarına benzeyen 17 yaşındaki Mark Grayson'ın hikayesini anlatan bir yetişkin süper kahraman animasyon dizisi. Mark kendi güçlerini keşfettikçe babasının mirasının göründüğü kadar kahramanca olmadığını fark eder.
The Last Kingdom, 9. yüzyıl İngiltere'sinde geçen, Bernard Cornwell'in "Saxon Hikayeleri"nden uyarlanan destansı bir tarihi dramadır. Dizi, Vikingler tarafından kaçırılıp büyütülen Sakson asilzadesi Uhtred Bebbanburglu'nun hikayesini konu alır. Uhtred, hem doğum hakkı olan topraklarını geri almak hem de gelecekteki İngiltere'yi kuracak olan Büyük Alfred'in yanında savaşmak için aidiyetini sorguladığı, intikam arayışıyla dolu zorlu bir yolculuğa çıkar. Sürükleyici hikayesi, tarihi doğruluğu, güçlü karakterleri ve muhteşem görselleriyle The Last Kingdom, aksiyon, drama ve kimlik arayışını bir araya getiren büyüleyici bir serüven sunuyor.
The Vampire Diaries'ın yan dizisi olarak başlayan The Originals, bizi vampirlerin ilk ve en güçlü ailesi olan Mikaelson kardeşlerin dünyasına davet ediyor. Dizi, bin yıl boyunca peşlerindeki düşmanlardan kaçarak yaşayan, dünyanın ilk vampirleri Klaus (Joseph Morgan), Elijah (Daniel Gillies) ve Rebekah (Claire Holt)'ın hikayesini konu alıyor. Hikaye, Klaus'un kendi elleriyle kurduğu ve uzun yıllar önce terk ettiği New Orleans'a geri dönmesiyle başlıyor. Babası Mikael tarafından kovalandığı için şehirden ayrıldığında, kontrolü eski öğrencisi ve bir zamanlar himayesindeki Marcel (Charles Michael Davis) ele geçirmiştir. Yıllar sonra şehre geri dönen Klaus, eski gücünü yeniden kazanmak ve New Orleans'ın kralı olmak için Marcel'i alt etmeye kararlıdır. Bu güç mücadelesinin ortasında, Klaus, miras bırakacağı bir varise olan ihtiyacını keşfeder ve Hayley adında bir kurt adamdan doğacak olan çocuğunu kabullenir. Bu çocuk, vampir ve kurt adam melezi olan Klaus ile bir kurt adam olan Hayley'den doğacak ilk melez çocuk olacaktır. Bu eşsiz doğum, sadece Klaus'un hayatını değil, tüm vampir dünyasını derinden etkileyecek ve dengeleri alt üst edecektir. The Originals, entrika, güç mücadeleleri ve karmaşık aile bağlarıyla dolu sürükleyici bir atmosfer sunuyor. Her sahnesiyle izleyiciyi ekran başına kilitleyen dizi, Mikaelson kardeşlerin hayatta kalma mücadelesini ve bir ailenin birbirine olan sonsuz bağlılığını destansı bir şekilde anlatıyor.